Türkiye’nin dünyaya açılan iki önemli penceresidir, turizm ve ihracat. Biri; varılan üretim gücünün, diğeri ise hizmet gücünün göstergesidir.
İhracat bakımından 200 milyar Dolar sınırına dayanan Türkiye, turizm gelirleri bakımdan da 35-40 milyar Dolar bandındadır. İhracat bakımından ülkemiz dünyada ilk 30 ülke içindeyken, turizmimiz de ilk 10 içinde yerini almaktadır.
Ortak kaderin göstergesi ne?
İkisi de dışa açık sektörler olması bakımından benzer kadere sahip olan sektörlerimizin, paralel hareketleri, aslında birbirini desteklemektedir.
İhracatta birim başına (kg) fiyatlarla, turizmde kişibaşına gelirlerin korelasyonu da bu kader birliğini yansıtan iki göstergedir.
Turizmdatabank.com’un yaptığı analize göre; son 10 yılda bu 2 gösterge birlikte hareket göstermektedir.
Hem birim başına (kg) ihracat fiyatları hem de kişibaşına turizm gelirimiz bu süreçte aşağı yönlü bir hareket gösterse de, bu olumsuz bir trend değildir. İlişki diğer dünya ülkelerinde paraleldir.
Dünya’daki eğilimler turizme yanıyor mu?
TÜİK ve diğer TİM gibi ekonomik analizler yapan kurumların tespiti şu yöndedir:
Sektörlerin ortalama ihracat birim fiyatları 2016 yılında dünyadaki fiyatlarda görülen gerilemeye bağlı olarak düştü. 2017-2019 yıllarında ise ortalama ihracat birim fiyatları çok hafif artış göstermiştir. İhracat birim fiyatları dünya ortalamalarının altında performans göstermektedir. Daha geniş bir perspektif içinde değerlendirildiğinde Türkiye’nin toplam (altın hariç) ortalama ihracat birim fiyatları 2014’ten sonra bir gerileme eğilimi içine girmiştir. Bu eğilim rekabetin artmasından dolayı bütün ekonomilrde görülmektedir.
Öte yandan kişibaşı turizm gelirlerinde de aynı aşağı yönlü veya dalgalı hareket vardır.
Turizmde Vizyon 2023’e ne olacak?
Turizm ve ihracatın bu paralel hareketi, esas olarak talebin büyük oranda dışa bağlı olmasındandır. Şöyle ki, ihracatımızın yaklaşık % 60’ı dışarıdan alınan aramallarına bağlı iken turizm sektörünün talebi de % 80-85 dolayından yurtdışı ziyaretçilere bağlıdır.
Burada turizmin ihracata göre üstünlüğü; hizmet üretimindeki ithalata bağımlılık oranının % 10 dolayında olmasıdır.
İthalat olmadan elde edilen gelirler (iç pazardan kaynaklı üretim ve hizmet sunumu) hesaplandığında, net gelir veya kazanç bakımından turizm, ihracatçı sektörler kadar ekonomik katkıya sahiptir.
Ama grafikte de görüldüğü gibi ihracat ve turizm birlikte dalgalanmaktadır.
İşte Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın 2023 Vizyonu bu açıdan da çok değerli ve güçlendirilmesi gereken bir resmi dokumandır.