FRANSA’DA HEDEF 120 MİLYON

Dünyanın en çok turist alan ülkesi Fransa 2040 hedeflarini tartışmaya açtı. Atout Fransa önderliğinde yapılan “Ufuklar 2040” başlıklı çalışmada 120 milyon hedefi tartışmaya açıldı.

Ufuklar 2040 çalışması

Ufuklar 2040 çalışmasında turizmin geleceğine ilişkin dört senaryo benimsendi. Bu senaryolar turizmin gelişimine rehberlik etmeyi amaçlıyor.

2040 hedefleri

Buna göre Fransa uluslararası turistlerde 120 ve yurt içi seyahatte 375 milyon turist trafiğini hedefledi.
Öte yandan Küreselleşmiş Elitler denen sınıftan (Küreselleşmiş ancak seçkinlere ayrılmış) 70 milyon uluslararası ve 280 milyon yurtiçi müşteri bekliyor.

Temelde yerel ve bölgesel turizmden de 80 milyon yabancı ve 325 milyon yerli turist olabilir.

Son olarak, kısıtlanmış ve aşırı düzenlemeye tabi turizm de ise 30 milyon yabancı ve 180 milyon yerli turist senaryosu var.

Sektördeki dönüşümlere ışık tutacak 4 senaryo

-KÜRESELLEŞEN KÖY: Sürdürülebilir, küreselleşen ve demokratikleşen turizm.

-KÜRESELLEŞMİŞ ELİTLER: Açık ama düşmanca bir dünyada seçkinlere ayrılan küresel turizm Sistemlerin kırılganlığı, akışların, zenginliğin, nüfusların ve kaynakların her zamankinden daha bağlantılı toplumlar içinde yoğunlaşmasına yol açtı. Yaşam, sistemin dayanıklılığını koruyan, özel aktörler ve platformlar tarafından kontrol edilen, ancak sosyal ve coğrafi eşitsizlikler yaratan teknolojilerin hakimiyetindedir. Bu açık ama parçalanmış dünyada, uluslararası turizm belirli bir amaca ayrılmıştır. Küreselleşmiş seçkinler, seyahate ücretsiz erişime sahip tek kişiler.

-TOPLULUK BÖLGELERİ: Bölgeselleşme hareketi yerel ekosistemlerin gelişimini destekliyor, büyük şehirler yerine 15 dakikalık kasabalar tercih ediliyor. Toplum, ılıman bölgelere yayılan küçük topluluklara bölünerek bölgesel değişim ağları halinde örgütleniyor. Turizm oldukça demokratikleşti ve bölgesel ölçekte yoğunlaştı. Topluluk bölgelerine hizmet eden yenileyici turizm teklifleri ve faaliyetleri tercih edilmektedir.

-DÜNYANIN ARŞİPELLEŞMESİ: Kısıtlı turizm, düzenlenmiş ve yakınlıkla sınırlı

İklim acil durumu, küçülmeye doğru zorunlu bir yürüyüş başlatan hükümetlerin önceliği haline geldi. Tüketim alışkanlıklarını daha sürdürülebilir bir şekilde değiştirmek için iddialı düzenlemeler ve kotaların genelleştirilmesi gibi güçlü ve kısıtlayıcı önlemler getiriliyor. Düzenleyicilerin güçlü baskısıyla karakterize edilen bir gerileme toplumunda turizm artık bir öncelik değil.