Kanarya Adaları karantinadan çıkmayı nasıl başardı?

Önce Almanya, ardından İngiltere; Kanarya Adaları’na seyahat kısıtlamalarını kaldırdı. Covid vaka sayısının; 100 bin kişide 20’yi en az 3 kat aşan Kanarya Adaları, bu duruma rağmen neden güvenli koridor listesine alındı, merak ediliyor?

Yazılan şu: Kanarya Adaları “düşük bir enfeksiyon riski oluşturduğu değerlendirilerek Birleşik Krallık için seyahat koridorları listesine eklendi.”

Bu kararlara, tüm İspanya turizm sektörü olumlu olarak değerlendirmesine rağmen, İspanya’da koronavirüs salgını rekor kırıyor. 100 bin kişide 1000’in üzerine çıkan bu seviye ile İspanya ana karası karantine içindeyken, Kanarya Adaları serbest bırakıldı.

Ne var ki İngiliz hükümeti, Türkiye’nin tamamını “Kırmızı Bölge” kabul ederken, özellikle vaka sayısının düşük oluğu, Antalya ve Muğla gibi ilerimize, neden Kanarya Adaları’na tanıdığı güveni belirtmedi.

Türkiye neden liste dışında kaldı?

İngiliz Hükümeti tarafından karantina altına alınan ülkeleri gösteren açıklamalarda; bazı ülkelerde koronavirüs görülme sıklığı nispeten düşük olmasına rağmen, kırmızı listeye alınmasına dikkat çekilirken, örneğin Türkiye için, “Ankara’nın verdiği rakamlara güvenmiyor” şeklinde yorumlar yapılıyor.

Kanarya Adalarında vaka sayısı gerçekten düşük mü?

Diğer yandan “Turuncu Bölgede”, İngiliz hükümeti tarafından izin verilen hava koridorları listesine girmek için 100.000 kişi başına 20’den fazla koronavirüs vakası olanlar dikkate alındı. Kanarya Adaları; 80-81 vaka ile bu bölgede. Ancak Antalya da böyle olmalıydı!

İngiltere’nin İspanya Büyükelçisi Hugh Elliott, yaptığı açıklamada bir gerekçe sundu:

“Kanarya Adaları yetkililerinin yaygınlığını azaltmak için yaptıkları büyük çalışmalar”

Bu çalışmaları; Türkiye ve Antalya, Muğla vb illerimiz göstermedi mi ki?

Böylesine ciddi bir konuda, “verilere güvenmiyorum” deyip gerekçe açıklanmaması ve vaka sayısı yüksek olduğu halde, Kanarya Adaları’na vize verilmesi tutarlı mı ki?

Unutmayalım, TUI gibi bazı gruplar, bu kararların öncesinde, Kanarya Adalarını da kastederek; kısıtlamalara “uymayacaklarını” açıklamaya başlamıştı.

Bir yanıt yazın